NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-İLİM

<< 1682 >>

الغضب عند الموعظة والتعليم إذا رأى العالم ما يكره

35- Alimin Hoşlanmadığı Durumlar Karşısında Öfkelenmesi

 

أنبأ يعقوب بن إبراهيم عن يحيى بن سعيد قال حدثنا إسماعيل قال حدثني قيس عن أبي مسعود عقبة بن عمرو قال أتى النبي صلى الله عليه وسلم رجل فقال إني لأتأخر عن صلاة الغداة من أجل فلان مما يطيل بنا فما رأيت النبي صلى الله عليه وسلم غضب أشد غضبا من موعظة منه يومئذ فقال أيها الناس إن منكم لمنفرين فأيكم ما صلى بالناس فليتجوز فإن فيهم الضعيف والكبير وذا الحاجة

 

[-: 5860 :-] Ebu Mes'ud (Ukbe b. Amr) anlatıyor: Adamın biri Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e geldi ve: "Filan kişinin yüzünden sabah namazlarına geç geliyorum. Zira namazı kıldırırken çok uzatıyor" dedi. Bu sözü üzerine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bu kadar kızgın bir şekilde konuştuğunu o güne kadar hiç görmemiştim. Kızarak oradakilere: "İnsanlar! İçinizden bazıları insanları namazdan soğutuyor! Biriniz insanlara namaz kıldıracağı zaman namazı uzatmasın zira cemaatin içinde zayıfı, ihtiyarı ve işi olanlar da bulunabilir" buyurdu.

 

Tuhfe: 10004.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (90,702,704,6110,6159), Müslim (466), İbn Mace (984), Ahmed, Müsned (17065) ve İbn Hibban (2137) rivayet etmişlerdir.

 

 

أنبأ عتبة بن عبد الله قال أنبأ بن المبارك عن سفيان عن جعفر بن محمد عن جابر قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول في خطبته يحمد الله ويثني عليه بما هو له أهل ثم يقول من يهد الله فلا مضل له ومن يضلل فلا هادي له إن أصدق الحديث كتاب الله وأحسن الهدي هدي محمد صلى الله عليه وسلم وشر الأمور محدثاتها وكل محدثة بدعة وكل بدعة ضلالة وكل ضلالة في النار ثم يقول بعثت أنا والساعة معا كهاتين وكان إذا ذكرت الساعة احمرت وجنتاه وعلا صوته واشتد غضبه كأنه نذير جيش صبحتكم مستكم ثم قال من ترك مالا فلأهله ومن ترك دينا أو ضياعا فعلي وإلي وأنا ولي المؤمنين

 

[-: 5861 :-] Cabir anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hutbe vereceği zaman layıkıyla Allah'a hamdü senada bulunduktan sonra şöyle derdi: "Allah'ın doğru yola ilettiğini kimse saptıramaz, saptırdığını da kimse doğru yola iletemez. En doğru sözü söyleyen Allah'ın Kitab'ıdır. En doğru yol da Muhammed'in tuttuğu yoldur. En köta şeyler dine sonradan katılan şeylerdir. Dine sonradan katılan her şey bidattır. Her bidat dalalettir ve her dalalet de kişiyi ateşe götürür." Sonrasında Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) iki parmağını birleştirir ve: "Benim Peygamber olarak gönderilmem ile kıyamet şu ikisi gibi birbirine yakındır" buyururdu. Kıyamet anıldığı zaman Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanakları al al olur, sesi yükselir, kızgınlığı artar ve ya sabah ya akşam vakti saldırıya geçecek düşmanın haberini verir gibi konuşurdu. Sonrasında: "Kişinin öldüğünde geriye bıraktığı mal mirasçılarınındır. Geriye bıraktığı borç ve yetimleri ise benim kefaletimdedir. Tüm müminlerin velisi ben olduğum için de bunlar benim sorumluluğumdadır" buyururdu.

 

Tuhfe: 2599.

 

1799. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرني عبدة بن عبد الرحيم قال حدثنا سفيان عن بيان وإسماعيل قالا سمعنا قيسا يقول سمعت خبابا يقول أتيت رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو متوسد بردة في ظل الكعبة وقد لقينا من المشركين شدة شديدة فقلت يا رسول الله ألا تدعو الله لنا فقعد وهو محمر وجهه فقال إن من كان قبلكم ليمشط بأمشاط الحديد مما دون عظامه من لحم أو عصب لا يصرفه ذلك عن دينه ويوضع المنشار على مفرق رأسه فيشق اثنين لا يصرفه عن دينه وليتمن الله هذا الأمر حتى يسير الراكب من صنعاء إلى حضرموت لا يخاف إلا الله زاد بيان والذئب على غنمه

 

[-: 5862 :-] Habbab bildiriyor: Kabe'nin gölgesinde cübbesine yaslanmış olan Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına geldim. Müşriklerden gördüğümüz eziyet had safhaya ulaşmıştı. Ona:

 

"Ya Resulallah! Bize yardım etsin diye Yüce Allah'a dua etsen" dediğimde doğrulup oturdu. Yüzü kıpkırmızı kesiimiştİ. Oturunca:

 

"Sizden öncekilerin, demirden taraklarla etleri ve sinirleri kemiklerinden ayrılırdı da bu onları dinlerinden geri çevirmezdi. Testere başının ortasına koyulur ikiye biçilirdi de yine bu onları dinlerinden geri çevirmezdi. Yüce Allah muhakkak dinini tamamlayacak ve bir yolcu San'a'dan çıkıp Hadramevt'e ulaşana kadar içinde Allah'tan başka hiç kimseye karşı korku taşımadan gidebilecektir" buyurdu.

 

Ravi Beyan ise rivayetini: " ... ve çoban koyun sürüsüne karşı kurt'tan yana hiçbir korku taşımadan ... " ilavesiyle zikretmiştir.

 

Tuhfe: 3519.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (3612, 3852, 6943), Ebu Davud (2649), Ahmed, Müsned (21057) ve İbn Hibban (2897) rivayet etmişlerdir.

 

Kısa bir metinle 9579. hadiste tekrar edilecektir.